NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
130 - (438) حدثنا
شيبان بن
فروخ. حدثنا
أبو الأشهب عن
أبي نضرة
العبدي، عن
أبي سعيد
الخدري؛ أن
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم رأى في
أصحابه تأخرا.
فقال لهم
"تقدموا
فائتموا؟؟ بي.
وليأتم بكم من
بعدكم. لا
يزال قوم
يتأخرون حتى
يؤخرهم الله".
[ش
(وليأتم بكم
من بعدكم) أي
يقتدوا بي
مستدلين على
أفعالي بأفعالكم].
{130}
Bize Şeybân b. Ferruh
rivayet etti. (Dediki): Bize Ebü'l-Eşheb, Ebu Nadrate'I-Abdî'den, o da Ebu
Saîd-i Hudrî'den naklen rivayet ettiki,
Resulullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) ashabında bir gerileme görmüş de onlara:
«İlerleyin ve bana uyun!
Sizden sonrakilerde size uysunlar. Bir kavim geriIeye gerileye nihayet Allah
kendilerini geriletir.» buyurmuşlar.
(438) حدثنا
عبدالله بن
عبدالرحمن
الدارمي.
حدثنا محمد بن
عبدالله
الرقاشي.
حدثنا بشر بن
منصور عن
الجريري، عن
أبي نضرة، عن
أبي سعيد
الخدري؛ قال:
رأى
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم قوما في
مؤخر المسجد.
فذكر مثله.
{….}
Bize Abdullah b.
Abdirrahman ed-Dârimî rivayet etti. (Dediki): Bize Muhammed b. Abdillah
er-Rakaaşi rivayet etti. (Dediki): Bize Bişr b. Mansur, Cüreyrî'den, o da Ebu
Nadra'dan, o da Ebu Saîd-i Hudrî'den naklen rivayet etti. Ebu Saîd:
Resulullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) mescidin gerisinde bir cemâat gördü... diyerek yukarki
hadisin mislini rivayet etmiş.
İzah:
«Sizden sonrakilerde
size uysunlar,» cümlesinin mânâsı beni göremeyenler, sizin ne yaptığınıza
bakarak bana uysunlar, demektir. Hadîsi şerîf, imamı göremiyen cemâatin
gördükleri cemaata bakarak imama uyabileceklerine, yâni onun fiillerini bu
suretle takip edebileceklerine delildir.
Şâ'bî ile ona tâbi olan
bazı ulemâ cemâatin cemaata uymasını caiz görmüşlerdir. Onlara göre, her saf
arkasındaki safa imamdır. Hattâ mescide giren bir kimse imamın rükudan
doğrulduğunu, ancak son saftakilerin henüz doğrulmadıklarını görerek onlara
uysa o rek'ata yetişmiş sayılır. Fakat ekseri ulemâ bu mezhebi reddetmişlerdir.
Hadîsi şerif imamdan geri kalmayı zemmetmektedir. Resulullah (Sallallahu Aleyhi
ve Sellem) 'in;
«Bir kavim gerileye
gerileye nihayet Allah onları geriletir.» buyurmaktan muradı: Allah onları
rahmetinden o büyük fadlu kereminden, yüksek derecelerden ve ilimden mahrum
eder, demektir.